Karikatür denildiğinde özellikle 2000 sonrası doğan arkadaşlarımızın aklına, maksadı güldürmek olan ve eğlenceli çizimleri barındıran resimli espriler geliyor olabilir. Fakat karikatür, eleştirel ve sanatsal derinliği ve ifade sanatı bakımından çok daha önemli ve eski bir değerdir.

Nedir bu karikatür?

Karikatür; en temel anlamıyla, ifadesi güç olan durum ve duyguların çizim sanatını da kullanarak dışa vurulmasına denir. Çoğu zaman mevcut gerçeği eleştirmek maksadını taşıyan karikatürlerin temelinde bir “fikir” yatmaktadır.

Türk kültüründeki güldürü, orta oyunu ve buna benzer mizah içeren sanatsal eylemler, toplumun karikatür sanatını hızlıca benimsemesinde büyük pay sahibidir. Karikatürler, diktaları ve otoriter yanlışlıkları hedef alabileceği gibi, direkt olarak toplumdaki çarpıklıkları da hedef alabilmektedir.  

Günümüzde, uzun manifestolarla ifade edilecek fikir ve görüşler bir karelik karikatürlere sığmaktadır. Karikatürün nihai muradı da budur. (Bunda toplumun bilgiyi tüketme konusundaki hızı ve odaklanma sürelerindeki ciddi düşüş de büyük oranda pay sahibidir tabii) 

ifade sanatı

Karikatürün tek amacı eleştiri midir?

Tabii ki yalnızca eleştiri değil, güldürü de karikatürün amaçları arasındadır. Şöyle ki; insanlar yaşadıkları yoğun hayattan bir süreliğine sıyrılarak kendilerini ve zihinlerini rahatlatmak isterler, karikatür ile bu da mümkündür. Bazen bir abartılı mizah sahneleriyle, bazen ince esprilerle insanları güldürebilir karikatür. 

Bunlara ek olarak, karikatür sanatını icra etmek de günümüz toplumunda oldukça geçerli bir eylemdir. Karikatüristler, sosyal mecralarda, birçok resmi kaynağın ulaştığından daha fazla insana direkt olarak etki edebilmektedirler. Ayrıca sanatın bir dalı olan karikatür, kişilere geniş bir özgürlük alanı sunmaktadır. Çoğunlukla tarz ve içerik anlamında kısıtlamadan muaf olmasından dolayı karikatür, sanatın belki de en özgür çeşitlerinden birisidir.