“Dersi derste dinlemek” klişesini duymuşsunuzdur. Birçoğumuza dikte edilen bu kavramın, kendimizden yola çıkarak edineceğimiz tespitler sonucunda pek de başarılı olmadığını söyleyebiliriz. Peki bu öğrenme yönteminin tam tersi bir noktadan bakarsak? İşte o zaman bir şeyler değişebilir… Başkaları da bizim gibi düşünmüş olacak ki, Flipped Classroom kavramı ortaya çıkmış. 

Flipped Classes/Classroom Nedir?

Flipped Classroom ya da Ters Yüz Öğrenme Sistemi, geleneksel öğrenme deneyimlerini tam tersi şekilde ele alan bir stratejidir. Bilindiği üzere hali hazırda devam eden eğitim sisteminde öğretmenler dersi okulda anlatır ve bu derslerle ilişkili olarak öğrencilere ev ödevi verir. Flipped Classroom’da ise dersler öğrenci tarafından okul dışında bireysel olarak öğrenilir ve okulda dersler tartışmalı ve etkileşimli bir etkinlik halinde gerçekleşir.  

Bazı öğretmenlerin öğrencilerine diğer derse gelmeden önce belirli konulara çalışarak gelmesini istediğini görmüş olabilirsiniz. Aslında Flipped Classroom tüm eğitim düzenini buna çevirmeyi içerir. Buna göre öğretmen anlatacağı konu ile ilgili ders materyallerini ve özellikle eğitimi öğrencilere verir. Öğrenciler videoları okul dışında en uygun gördüğü saatlerde kullanır. Okulda ise ev ödevi olarak bilinen çalışmalar tüm sınıfın katılımı ile etkin bir şekilde gerçekleştirilir.  

Flipped Classroom

Geleneksel Öğrenim Modelinde;

Bu sistemin sağladığı birçok fayda vardır. Örneğin geleneksel eğitim modelinde, öğretmen bir konuyu ortalama bir öğrencinin anlayacağı gibi müfredata uygun bir şekilde anlatır. Konuyu öğrenmek konusunda sorun yaşayan bir öğrenci araya girip öğretmenine soru sormak zorunda kalır. Elbette her öğrencinin aynı hızda öğrenme yeteneğine sahip olmadığını da unutmamalıyız.

Flipped Classroom Modelinde;

Flipped Classroom sisteminde ise öğrenciler kaydedilmiş ders videolarının herhangi bir bölümünü gözden geçirebilir. Ya da zihinsel olarak yorgun olduğunda daha sonra tekrar dönüş yapmak üzere ara verebilir. Bu, öğrencilerin kendileri için en uygun zamanda öğrenmekte özgür olmasını sağlar. Anlamadıkları konuya tekrar geri dönebilir, öğrendikleri konuları hızlandırabilir ya da daha sonra öğretmenlerine sormak için gerekli notlar alabilirler. Bu, aynı zamanda öğrencilere öğrenme kontrolünü ele almaları için bir güç verir ve okul ortamında yaşanacak kaygıları azaltabilir.  

Bu sistemi öğretmenler tarafından ele alırsak da öğrencilerle etkileşime geçmelerinin çok daha kolay hale geleceğini kolayca görebiliriz. Çünkü öğrenciler okula gelmeden önce konuyla ilgili gerekli bilgilerle donanmış olacağı için öğretmenler önceden hazırladığı sunum veya etkinlikleri öğrencilere sunarak onların ilgisini öğrenmeye daha çok yöneltebilir. Bu; öğrencilerin grup tartışmalarına katılmalarına, deneyim yoluyla öğrenmelerine ve anladıklarını test etmelerine olanak tanıyacaktır.  

Eğitimde birçok alternatif öğrenme – öğretme yöntemi var ve sayıları gün geçtikçe artıyor. Değişen dünyada genel geçer doğruların artık eskisi kadar geçerli olmadığını açıkça görebiliyoruz. Böyle bir öğrenme ortamında alternatif öğrenme – öğretme yöntemlerinin ortaya çıkması, bizce oldukça kıymetli. 

Diğer yazımız olan Ülkemizde Soyut Düşünce: Ezber Odaklı Sistemimizin Bizden Aldıkları yazısına göz atın! 

Eğer bu konu hakkında daha fazla bilgi almak ve bu konuyu aşmak istiyorsanız Bi’akıl App’deki “Kişisel Gelişim Eğitimi” temaslarına göz atabilirsiniz. 🙂