Zen Felsefesi

Zen felsefesi, 11. yüzyılda Budizm’in bir kolu olan Mahayana kolundan doğan bir felsefe. Zen kelimesi Çincede meditasyon anlamına gelen Ch’an kelimesinden türetilmiş.  

Zen felsefesi; eski dini uygulamalara, herhangi bir doktrine veya ritüele dayanmaz. Ancak kişisel deneyimlerle hissedilir ve ustadan öğrenciye, oldukça özel bir eğitim ile aktarılabilir. Kutsal yazılardan ziyade; meditasyona ve özveriye odaklanır. Kişisel bir aydınlanma için içimize bakmaya teşvik eder bizleri. Hayatın akışına kapılıp kaybolmamak, gelip geçici sorunlarla baş etmek ve en önemlisi varoluşumuz hakkında yeniden düşünmemiz için öğretiler sunar, yeni bakış açıları geliştirir. Kısacası Zen, bir yaşam biçimidir, bir keşif yolculuğudur. “Burada ve şimdi” mutluluğu yakalamaktır.  

Zen felsefesinin küçük parçalarına göre yaşamak bile doğal bir farkındalık geliştirmenize yardımcı olabilir. Şimdi gelin Zen felsefesini günlük hayatımızda nasıl uygulayabileceğimize bir bakalım! 

Yargılayıcı Olmayın 

Yargılamak genellikle olumsuzdur ve suçlamalara dönüşmeye meyillidir. Başkalarını suçlamak da nihayetinde başkaları tarafından suçlanmamıza veya kendimizi suçlamamıza sebep olur. Biz evrenin merkezinde değiliz. Bu yüzden gerçekleşen her şeyin bizim için olmadığını kabul etmeliyiz. Zen felsefesi, zihnimizde olan şeyleri olumlu veya olumsuz yargılamak yerine anın deneyimine odaklanmayı teşvik eder. 

Sadeleşin 

Bir Zen rahibinin hayatında gerekli olmayan çok az şey vardır. Mesela elbiselerle dolu bir dolabı yoktur. Elbette bir Zen rahibi gibi yaşamak zorunda değilsiniz. Ancak hepimizin hayatında gereksiz pek çok şey olduğunu ve aslında nelere ihtiyacımız olduğunu anlamak önemli olabilir. Eğer bir şey gerekli değilse, onsuz da yaşayabilirsiniz. Gereksiz şeylerden kurtulmak ve gerekli olanlara yer açmak, sıradan şeylerdeki güzelliği görmenizi sağlayabilir. 

Kontrol Edemeyeceğiniz Şeyleri Bırakın 

Bu dünyada kontrol edebileceğiniz tek kişi kendinizden başkası değildir. Dışarıda olanlar çoğu zaman size bağlı değil. Diğer şeyleri kontrol etme ihtiyacından kurtulduğunuzda, üretken düşüncelere zihninizin çok daha hazır olduğunu kolayca fark edeceksiniz. 

Acı Verici Şeylerin Olabileceğini Kabul Edin 

Bu fikir, bazı şeyleri kontrol edemeyeceğinizi kabul etmeye benzer. Esasında Zen felsefesi; felaket, başarısızlık ve hatta kişilikteki zayıf özellikler gibi olumsuzlukları reddetmek yerine kabul etmeyi söyler. Hayatın içinde mutluluk olduğu gibi acı verici şeyler de olabilir. Eğer yaşıyorsak acılarımızın ve hayal kırıklıklarımızın da olabileceğini kabul etmeliyiz.  

Gününüzü Belirli Oranda Planlayın 

Bir Zen rahibi tembel bir hayat sürmez. Bunun yerine erken kalkar ve kendisine katkı sağlayacak işlerle meşgul olur. Elbette bu bütün bir günü çeşitli görevlerle doldurup zorlaştırmak anlamına gelmiyor. Fakat yapılacak belirli şeyleri bilmek ve onlarla ilgilenmek en iyisidir. Daha az ama gerekli olan işler yapmak, daha eksiksiz ve konsantre bir şekilde yapmanızı sağlar. 

Tabii ki hiçbirimiz bu konuda bir anda usta olamayız fakat asıl önemli olan yola çıkmaktır. Birkaç maddeyi benimseyip hayatlarımıza uygulamaya çalışırsak birçok şeyin kendiliğinden değiştiğini görebiliriz…  

İyi yolculuklar 🙂 

Zen felsefesi eğitimleri ve daha bir çok online kişisel gelişim eğitimi için Bi’akıl App’i ziyaret edebilirsiniz.

Diğer yazımız olan İletişim 0’dan1 ilginizi çekebilir.