Modada minimalizm, son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz ve imrendiğimiz kavramlar arasında geliyor. Hayatı mümkün olabilen en sade haliyle yaşamak diye tanımlayabileceğimiz bu kavram, yaşamın birçok alanında uygulanabilecek bir felsefe aynı zamanda.
Minimalizm ve minimalistlerin bu öğretiyi, yaşam alanlarından tüketim alışkanlıklarına kadar neredeyse her alana yaymış durumdalar. Biz de bu alanlardan birisi olan moda ve giyim endüstrisinden bahsedeceğiz.
Modada Minimalizm
Günümüzde, diğer her şey gibi moda da hızlı tüketim alanlarından biri haline geldi. “Hazır giyim” kavramı neticesinde giyim alanındaki tüketim alışkanlıklarımız da bu hıza adapte oldu. Yapılan araştırmalara göre bir tişört (dünya ortalaması alındığında) yalnızca 7 kez giyiliyor. Bu onlarca belki yüzlerce parça kıyafetin tek bir kişinin dolabında olduğu anlamına geliyor, bu inanılmaz bir tüketim…
Tüm bu iç karartan bilgilerden sonra asıl konumuz olan minimalist moda ve konuyla yüksek alaka içeren yavaş moda kavramlarına geliyoruz. Modanın minimal olması demek, kişinin ihtiyacı olan parçaları özenle seçmesi anlamına geliyor. Daha az parçayı daha verimli ve uzun süre kullanmayı hedefleyen bu moda akımı, beraberinde 2000’li yılların sonunda ortaya çıkmış “yavaş moda” kavramını da getiriyor. Çünkü minimal bir ilkeyle gerçekleşecek giyim tüketimi, bunu karşılayabilecek kaliteli parçalara ihtiyaç duyuyor ve bunu sağlamanın yolu da yavaş modadan geçiyor.
“Yavaş Moda” Kavramı Nedir?
Öte yandan, yavaş moda kendi içindeki dinamiklerde de minimalizmi barındırıyor. Maksadı, asgari tüketim ile azami kalitede ürünler elde etmek olan bu anlayış, parça başı üretimde kullanılan su ve karbon miktarını azaltarak çevre için “minimal” seviyede tehdit oluşturuyor.
Dünya, bizim modern yaşam anlayışımıza istinaden tasarlanmış bir yer değil –bizler her ne kadar böyle olduğunu düşünsek de-. Modern tüketimde ne yaparsak yapalım bir şekilde gezegenimiz için zarar olabilen bu durum için alınabilecek en gerçekçi önlem, verdiğimiz zararı asgari düzeye indirecek adımlar atmak.
Bu adımların yolu ise minimal moda ve yavaş modadan geçmekte.
Minimalizm, yalnız ekoloji açısından değil, bireylerin manevi olarak tatminlerinde de oldukça önemli bir yere sahip olmasından dolayı minimal moda, insanların ruhlarına da iyi gelen bir durum. Eşyanın stres ve kaygısından arınan kimseler, yaşam gayesini aradıkları yolda daha berrak görüşlerle ilerleyebiliyorlar.
Kendi stilinizi keşfetmek istiyorsan Bi’akıl’da Stil ve Alışveriş Danışmanı Elif Bingöl‘den randevu alabilir, temaslarına katılabilirsin.
Bu yazı ilgini çektiyse Sürdürülebilir Moda Anlayışı başlıklı yazımızıda okuyabilirsin.
